Uyku bulaşıcı derler. Hak vermiyo değilim. Benden bana bulaşan bi hastalık.Kimse çok
uyudu diye ölmemiş bugüne dek ama ölümün de uzun bir uykudan pek farkı yok. Hiç
uyanmıyacak olduğun bir uyku.rüyalar görsem belki ölüm mantıklı gelebilir. Yaşamaktan
daha zevkli olur en azından daha sürükleyici. Bu aralar öyle rüyalar görüyorum ki
hayatımdan her biri bir parça. Eskiye dair ama yenilikçi. Uyandığımda gerçekten yaşadım
sandığım hepsi. Durup bir düşünmem, tartmam gerekiyo gerçi farketmem için.Mesela uyan
diyor abim bana her gün dediği gibi. Uyanda hallet şu işleri. Hep bir koşuşturma peşindeler
rüyamda bile bırakmıyorlar beni kendi halime. Kimsenin gelip sorduğu da yok neyin var iyi
misin diye? Sadece hadi kalk diyorlar bu kadar yatılır mı? Yatılmaz. Ben de biliyorum
bu kadar yatılmaz kalkıp yaşamak gerek hayatı. Sonra pişman olacağım uyuyarak
yaşlandığım için ama kalkamıyorum bir türlü hele de gökyüzü ağlarken. Eskiden beri
sevmem yağmurlu havaları.Hep bir şeyler alır götürür benden. Sanki en tatlı şeker
benmişim akan her damla benden bir parça daha koparıyormuş gibi gelir.Erimekten
korkuyorum yani. Ne güzel bahaneler ama.Güneşte yanmaktan,yağmurda
erimekten,soğukta donmaktan korkan biri miyim gerçekten? Olanı görmezden gelip
kelimelerin arkasına saklanmak ne hoş. ya yüzleşmek beni üzenle, adını bilmediğim
kendimle ? İçimde saklanan en derinde. Sanki ben ben değilmişim içimde ki benmişim gibi
bazen. Dünya kadar insan türedi zaten . Her birinin aklı 5 karış havada kendi benim içimde.
Hayallerimde baş rollerde, hep senaryolar yazarlar ayaküstü belki hepsi doğaçlama. Beni
uyanmaktan alıkoyan onlar evet.
CEM SEZER ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder