11 Mayıs 2012 Cuma

Karşıyaka, 100. Yıl ve Basketbol...

 Son yıllarda futboldan başka her branşın gereksiz görüldüğü spor kulüplerinde, hem taraftarı hem yönetimi olarak basketbola verilen desteği hiçbir zaman bir nebze bile olsa düşürmeyen ve aşığı olduğum Karşıyaka için basketbol da bir yılın sonuna gelindi. Tahmin edileciği gibi playofflarda ve Efes Pilsen'e karşı. Karşıyaka son 20 yılda düzenlenen playofflarda sadece 5 kere katılamama başarısızlığını göstermiş. Son katılımlarında ve lig içerisinde Arena'da herkesi yenbilme başarısı gösterdiği zamanlarda bile Efes Pilsen, Karşıyaka taraftarının hep sinirini bozmuştur. Nitekim bu sene de böyle oldu.Bu seneki serinin son maçında hakemlerin Efes'e karşı korkaklığının etkisi de var tabi.
 Sene başına bakacak olursak Karşıyaka'nın en çok bütçe ayırdığı yıl, 100.yılı olan bu senedir sanırım. Kalıcı bir kadro oluşturuluyordu. Coach Hakan Demir ile devam ediliyordu. Yerli oyuncuların hemen hemen hepsi elde tutulmuştu, Furkan Aldemir hariç. Taraftarın ve yönetimin isteği Furkan'ın kalmasından yana olsa da Furkan kendi isteği ile Galatasaray'a gitmişti. Birkan Batuk, Ahmet Erdoğan, Emre Bayav, Alper Saruhan ve altyapısından gelen 3 oyunucusu kadronun yerli kısmını oluşturuyordu. Yabancılardan bir önceki sene taraftarla arasındaki bağ iyi de olsa yaptığı saygısızlık nedeni ile Andre Smith kaptan yollanıyordu playoff başında.
 Yine taraftarım gözüne girmeyi başarmış ligin en kısa oyun kurucusu olan Atom karınca Holston durumu merak konusuyken gönderme kararı alınmıştı. Saha içi,saha dışı ve oyun tarzı ile "Reis" lakabını alan Jovo'nun takımda kalması ise mutluluk yaratmıştı. Uzun zaman sonra kadro dağılmamış birkaç isimle yollar ayrılmış üzerine eklemeler yapılacaktı.
 Herkesin bildiği gibi Karşıyaka bulduğu genç yabancıları vitrine çıkartıp dünya basketboluna armağan etmesiyle ünlüdür.Amerikalılardan buna en güzel örnek Gary Neal, avrupalılardan buna en güzel örnek ise Zakhar Pashutin'dir. Ama bu sene öyle olmamamıştı. İlk transfer haberi Mire Chatman ile gelmişti. Chatman bu ligin en iyi oyun kurucudur bana ve birçok isme göre. Yaptığı çok kuvvetl penetreleri, mükemmel saha görüşü ile asistleri ve uzunlara yardımları ile aldığı riboundlarla bu yıl bunu istatistiksel olarak göstermiştir. Diğer transfer haberi ise 2 ve 3 numara oynayan Bosna Hersekli Goran İkoniç'ti. İkoniç haberini duyduğumda çok sevinmiştim bende onun kariyerini okuyan herkes gibi. Bize gelmeden önce Eurochallenge'de Yılın Oyuncusu,Yılın Guard'ı, Yılın Avrupa'lı oyuncusu seçilmesinin yanında en iyi 5'e de seçilme başarısını gösterip gelmesi beklentileri yüksek tutmamızı sağlamıştı.
 Ne yazık ki bu kadar büyük beklentiler oluşturan İkoniç sezona iyi giriş yapsa da istikrarsız perfomansı ve yaptıkları göz önüne alındığında bu lig için yeterli olmadığını gösterdi. Özellikle aldığı paraya kıyas yapılırsa. Takımda kalan Reis'imiz zaten oyun zekası ile sade oyunculuk değil saha içinde ve dışında antrenörlük dahi yapabilceğini bu sezon da göstermiştir. Yerli oyunculardan Birkan'ın tutulması büyük bir başarıydı çünkü bu ligin en çok gelecek vaad eden oyuncularının başında geliyordu. Diğer yerli isimler Alper, Ahmet ve Emre basketbolda katkının sadece istatistikten ibaret olmadığını gösteriyorlardı.
 Lige zor bi fikstür ile başlayan Karşıyaka ilk 7 haftada sadece 2 galibiyet alabilmişti. Ama bütün büyük bütçeli takımlara kök söktürmüştür. Banvit galibiyeti dışında diğerlerinde galibiyet koparamamasının nedeni bir kaç basit hatalar ve maç sonu oynayamamasıdır. Ligin 8.haftasından 15. haftasına kadar hiçbir rakibi karşısında zorlanmadan galibiyetler alarak müthiş bir seri yaklamıştır.
 Arenada bütün rakiplerini sahaya gömme konusunda büyük bir üne sahip Karşıyaka'da bu sene işler öyle gitmiyodu. Ligin 2.yarısındaki zorlu fikstürden yine ilk 7 haftada sadece 2 galbiyet alabilmişti. Ama burda belkide hayatım boyunca basketbolda gördüğüm en kötü karar olan fenerbahçe maçında son pozisyondaki birbirinden kusurlu 3 hareketi hakemlerin resmen kasti olarak görmemesi de yenilgideki büyük bir etkendir.

 Kalan maçlarda da Olin Edirne dışında kaza yaşamayan Kafkaf ligi 19 galibiyetle 6.sırada iyi bir şekilde tamamlıyordu. Ama malesef rakibi Anadolu Efes oluyordu playofflarda. Sezon boyunca dağınık ve istikrarsız tam bir takım olamama görünümü veren Efes, özellikle Kerem Tunçeri'nin  Karşıyaka karşısında ayrı bir konsantre ile hazırlandığından mıdır bilinmez ama onun önderliğinde Karşıyaka 'ya karşı hiçbir maçta olmadığı kadar takım görüntüsündeydi. Buna isabetli atışlarda eklenince Karşıyaka'yı çok da zorlanmadan elemişti.
 Buraya kadarki anlattıklarımın hepsi Karşıyaka takımının oyuncusuyla, teknik ekibiyle yönetimiyle hep bir başarı işiydi. Ama tabi işin bir de başarısızlık kısmı vardı. Karşıyaka sezona pota altını güçlü tutmak için Raymar Morgan ile başladı başlmasına ama bu isim tam br fiyaskoidi. Daha sonra yerine getirilen Brandon Bowdry den söz bile etmemek gerekir sanırım. Öyle bir ismin nasıl bu takıma getirildiği merak konusu gerçekten. Tabi ona da fazla tahamül edilemedi. Pota altı 3 oyuncuya emanet edildi. İlkan Karaman 'ın da hakkını teslim etmek gerkir gerçekten iyi mücadele etti.
 Sezon içerisinde Birkan Batuk sakatlığı daha sonra Ahmet Erdoğan sakatlığı kısa probemi yarattı özellikle Ahmet Erdoğan'ın skatlığı Chatman'ı fazla yormaya başlamıştı.Yerine Chaisson Allen geitirildi. O da bir Ahmet Erdoğan etmedi vasatı geçemedi. Zaten kariyerine şöyle etraflıca bir bakılsa vasatı geçemicaği belliydi.
 Düşük bütçesine rağmen getirdiği yabancılarla meşhur Karşıyaka, uzun zaman sonra Morgan, Bowdry,Allen ve bunlara İkoniç'i de eklersek bir yıl içerisinde tam 4 oyuncudan yararlanamamıştı istediği şekilde. Bu başarısızlıklar küçük de olsa zaman zaman göze çarpmış küçük detaylardı. 100. yıla oturmuş kadro ve Chatman gibi süper bir oyun kurucu ile girmesiyle yılı iyi bir şekilde bitirmiş playoff'a rahat girmiş ama hedeflenen başarıya ulaşamamıştı. Bunların hepsine rağmen Karşıyaka oyuncuyla, teknik ekibiyle ve yönetimiyle yine de Karşıyakalı taraftarlardan başarılı bir not almayı başarmıştı.
 Belki taraflı olarak söylediğim düşünülebilir ama tarafsız olarak söylesem de "Basketbol Karşıyaka, Karşıyaka basketboldur."

Sevgilerle...
                                                                                                      Sercan Güven

2 yorum:

  1. yaptıtgınız tum yorumlar ısabetlı sadece yonetım macların tanıtımını yeterınce yapmadı tgecen sene ıskeleye yollara afısler konur avrupa macları ıcın kombıneler satılırdı bu sene bu yon eksık kaldı seneye tanıtıma daha cok caba sarfetmelıler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğru diyorsunuz ben olaya o açıdan bakmamıştım siz söyleyince farkına vardım. biraz da özeleştiri yaparsak taraftarımız da bir an önce maç seçme özelliğinden kurtulur her maça desteğini aynı verirse daha güzel olur diye düşünüyorum.

      Sil