29 Mart 2012 Perşembe

İki Kişi Bir Olay 2


 Şimdi size dün paylaştığım hikayenin devamı niteliğindeki bir olayı erkek tarafından yazılışını yayınlıyacağım. Bu yazı erkek tarafından 2 yıl sonra Haziran 2011 de yazılmıştır. İlk okuyanlar için tabi önce yazının ilkini okumanızı tavsiye ederim.Bu yazıya da başlamadan önce alttaki videoyu başlatmanızı ve öyle okumanızı ayrıca tavsiye ediyorum...

Aradan yıllar geçmiştir. Atlatılmıştır onca şey onca kavga, gürültü. Sonu olmayanlara örnek olduklarını sanmaya başlamışlardır. Bu sefer erkek gider. Uzaklara… ama bir parçasını bırakarak. Söz verir kıza ama bu sefer erkek sözü, benzemez başka şeye.” Bekle beni” der. Kız belli mutsuzdur, güvenemiyordur yıllarını verdiği adama yine de yapacak fazla bir şeyi yoktur. “Buna da dayanırız” diye mırıldanır. Sarılır ona hiç bırakmayacakmış gibi. Hatta birara onu öldürmeyi düşünür sonrada gömmeyi. böylece gidemeyecektir çocuk ama kız kıyamaz. Çocuk her şeye rağmen gider...

 Herkesin geride kalanı düşündüğü bir dünyada çocuk giden olmuştur. Tek başına giden. Geride bıraktığı bir üzülüyorsa çocuk bin üzülmektedir ama belli etmez. Dolaylıda olsa bu kendi seçimidir. Veda günü kız sarılır çocuğa “çabuk gel” der. Yeşillerinin yanına en yakışmayanı, kan kırmızısını ekler. Yıllarca umursamaz olarak bilinen erkek yine yapar kendine yakışanı güler geçer olanlara. Acısını, kederini içine atmıştır aslında hep yaptığı gibi. Kimseye belli etmek istemez çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. Güçlü olmaz ise elindekileri kaybedeceğini düşünür, en başından beri.

 Başlarda ikisi içinde zamanın tek hızla geçtiği yer kavuşma anlarıdır. Aşkın, özlemin, arzunun doruklarına denk gelen o anlar akar gider göz açıp kapayıncaya dek. Biten koca bir yılın ardından kızın gözünde sadece yalnız kaldığı anlar varken çocuk birlikte oldukları küçük zamanları çıkaramaz aklından.Hep bir kaçamak ayarlamak için uğraşır bir kez daha göreyim diye can atar.

 Ve bir gün kız söyler “belki bir gün ben olmam, belki sen olmamı istemezsin belki de kader bizi oldurmaz işte o gün üzülme olur mu?”. Kader… Çocuk düşünür 2 hece 5 harf olan zavallı bir kelimenin nasıl kendilerini ayırabileceğini , cevap bulamaz çünkü kader yoktur ona göre. Kader sadece bir duvardır insanların arkasına saklandığı. Kaderi yenmek için yola çıkar bir an önce.Bir geceyarısı kızın kapısında bitiverir, tek isteği sevdiğine sürpriz yapıp onu mutlu etmektir.Bekler, bekler, bekler…

 Umduğunu bulamaz. Bir şeyler besbelli yolundan çıkmış freni patlamış kamyon gibi sağa sola
çarpmaktadır.

 Çocuk isyan eder kendi kendine” Hayır. O beni hep sever zaten ben değil miydim geçmişi mahveden hiç suçu yokken onu üzen ? “ bir anlam çıkaramaz olan onca şeye. Ona göre anlam çıkarmadan da sevilebilir, devam eder son sürat sevgiye.

 İntikam soğuk yenilmez bazılarının bildiği gibi. Soğuk yedirilir. Artık zamanı gelmiştir kıza göre ne de olsa uzaktadır. İstediği herşeyi söyleyebilirdi ama  kara gözlerini görmediği sürece.“Bitsin” der kısacık bir mesajla. Bu kadar basit olmamasını kız da istemiştir ama anca buna cesareti yetmiştir diye düşündü çocuk. Ardından ekler utanmadan “ Sen kendini toparlayacaksan” erkek gururludur. Ölse vazgeçmez gururundan. Kabullenir her şeyi nedensizce bir Perşembe akşamı. Vurur kendini meye denize vurmuş dalgalar gibi. Arada bir gelen mesajlara dalargider. “Acaba” der kendi kendine. Yırtar gururun sert kılıfını teslim eder kendini ama olmaz.
Belki de hiç olmamıştır zaten. Hergün umutlarını boğar sonu olmayan kadehlerde gecenin sabahına yeni umutlarla uyanmak için. Uyanamaz. Bazen uyanmak istemez rüyalarından bazen uyanıp ta aynı günü yaşamaktan korkar.

 Erkek dayanamaz. Alır biletini bekler her şeyin başladığı yerde olmayı. Gelir baba evine .Herkes sorar derdin ne diye ama kimse dinlemez anlatılanları. Cesaretini toplar çocuk gitmeden yarım saat evvel. Son bir mesaj atar” Neredesin” . Nerede olursa olsun gidecektir yanına bir koşuda. Kal derse kalacak git derse arkasına bile bakmayacaktır. Ama cevap dahi gelmez. İşte o an gerçek sevgili olmadıklarını ve hiç olmamış olduklarını anlar çocuk. Onun için geldiği yerden onu görmeden ayrıldığı an.



                                           Cem Sezer Şahin

                                                                                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder